KAT İRTİFAKI
Sayın Ortak,
Kooperatifimiz yönetimine “kıymet takdiri” ve “şerefiye bedellerinin” kanuna uygun olarak nasıl belirlenmesi gerektiği konusunda gerekli her türlü açıklama ve uyarıları yapmış durumdayız. Şu aşamada kura çekmenin de kanuna aykırı olacağını (anasözleşme md.62) açıkça belirttik. Üstelik bunları noter muhalefetiyle yaptık. Ancak sanırız kooperatif yönetimi durumun ciddiyetini henüz kavrayamamış olacak ki “ortak çıkarlar doğrultusunda hareket ettiklerini” iddia ederek başlarının dikine devam etmekte ısrarcı görünüyorlar. Bu durumda, yapmayı planladıkları kura çekimi ve kıymet takdiri kanuna aykırı mı, değil mi artık bundan sonrasını kanun uygulayıcılarına bırakmaktan başka çare görünmüyor.
Yönetim her zaman olduğu gibi yine ORTAK ÇIKARLARINI öne sürüyor. Daha önce 25.000.-TL’leri de isterken ortak çıkarları öne sürmüşlerdi. ICK ortaya çıktığında da “ortak çıkarlarımız” söz konusuydu. Bayburt İnşaat da şu an sadece “ortak çıkarlar” için devrede. Bu nasıl bir “ORTAK ÇIKAR” ki biz bir türlü anlayamıyoruz. Bir biz göremedik şu “ortak çıkarları”
Aynı zamanda ve koşullarda kurulan S.S. Akçalı Konut Yapı Kooperatifi ortaklarına bir kuruş para ödetmeden konut verebiliyorken, bizim elimiz cebimizden çıkmıyor. Nerede bu “ortak çıkar”?
Anasözleşme “geçici maliyet, kıymet takdiri için esastır” diyor, yönetim “emlakçı rayiç bedeli üzerinden yaparım olur” diyor. Şaka gibi. Sahibi olduğumuz arsayı da içine koyup, rayiç bedeli esas alıyorlar. Yani sahibi olduğumuz arsayı bile bize tekrar satıyorlar. Anlamak mümkün değil. ???
-- Ortada bir akıl tutulması var, aman bari siz tutulmayın, tutulmalayalım! --
Peki bu ısrar niye? Niye bu kadar hukuksuzluk?
Bankalar kooperatiflere kredi vermek için kredi karşılığında elle tutulur kıymetli bir şey görmek istiyor. Bu da en az %40’ı tamamlanmış bir inşaat veya kat irtifakı tapusu olabiliyor. Şimdi bizim inşaatların %40’ının bitmesine daha çok var. Bunu bankalara kıymet olarak sunamıyorlar. İşte bu noktada KAT İRTİFAKINI çıkartmaya çalışıyorlar. Çıkınca ne olacak? Bankaların elinde, kooperatifin işleri iyi gitmediği durumlarda yani ilk tökezlemede soyabilecekleri gerçek kişiler olacak. Yani biz ve hayallerimiz banka ipoteği altında olacak. O kadar yetki verince yönetim bunu yapabilme cesaretini kendinde bulabiliyor. Başka bir deyişle her ortak bankalardan “konut kredisi” kullanacak yada kullandırılacak. Yetmedi toplamda 45 milyonu bulan ŞERFİYELERİ de ödetecek. Sorsan “hayır 2018’de alıcaz” diyor. Yani 6 ay sonra, 6 ay geciktirmeyi lütuf olarak sunuyor. Belki de geçen yıl olduğu gibi 2.000 - 2.500.-TL aylık ve 2 adet te 10.000.-TL ara ödeme de isteyecek. İsteyenin bir yüzü desen değil her yeri kara...
Parola belli. NE KADAR PARA, O KADAR İNŞAAT
Bütün bunları sağlayabilmek için “kıymet takdiri” yaptırmış olması yetmiyor. Kura da çekmeli ki bankalara bizi ve kooperatifin taşınmazlarını altın tepside sunabilsin.
Peki bunu biz ortaklara nasıl anlatacak?
Tabii ki yine “ORTAKLARIN ÇIKARLARI” diyecek. Hep ve her zaman olduğu gibi. Diyecek ki “Hissesini satmak isteyen ortaklar var. Ödeyemiyorlar. Eğer konutun yeri ve numarası belli olursa değeri artar.” Tabi ki yalan. Eğer bu doğruysa, “E” bloğun kat irtifakını çıkartsın ve artmış değeri üzerinden satsın. Mesela 650.000.-TL’ye. Diğer blokları hesaba katmadan. Nasıl fikir ama? Neden bunu yapmıyorlar?
Kat irtifakı tapusu çıkan konutun alım ve satımında vergi de doğar. Alana ve satana ayrı ayrı %2 (*) oranında uygulanır. Mülkiyetin değeri ise rayiç bedel üzerinden hesaplanır. Yani mülkün %4 oranında değer artışı olur ki bu da o mülkün satış kabiliyetini düşürür.
Kooperatif yönetimi inşaatı sürdürmek için sadece ORTAKLARININ CEBİNİ muteber görüyor. ICK’dan tahsil edilmesi gereken çekleri, arsaları, 564 ve 664’ü unuttu. İhtiyaç fazlası daireleri ise hatırlamak bile istemiyor.
Ben, artık bahse konu ORTAĞIN kim olduğunu karıştırdım.
(*) Eylül ayına kadar alana ve satana %1.5 üzerinden hesaplanır. Eylülde tekrar %2 olacak.